Ana Sayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Mail 

     
   
   
YEMEKLER
Üye Girişi
En Çok Gezilenler
Kırmızı Mercimek Ezmesi Salatası
Bu leziz salatayı özel arkadaş menüsü için hazırlamıştım. Mercimek köftesine benzeyen bu salatayı denediğinizde vazgeçemeyeceğinizi düşünüyorum. Özellikle yoğurtlu sosu ile yaz..
Nişastalı Börek
Bu böreği bayram sabahı kahvaltı için misafirlerime yapmıştım. Sıcacık ikram edebilmek için sabah erkenden kalkıp yapmıştım. İkinci kez yapışımda yine misafirlerime, ama bu sefer...
Kağıt Kebabı
Bir yemek kağıda sarılıp, fırına girince bu kadar mı güzel olur? Bu kadar mı enfes kokar diyorum ve başka..
Bize Ulaşın
Gençlik Hikayeleri
Özgürlüğün Kendisi Nedir?
2.11.2010 - 20:07

Tarih boyunca gençlik ve özgürlüğün ne olduğu, nereye kadar özgür olunabileceği üzerine birçok fikir yürütülmüştür. İnsanlık önce kölelik döneminden işçilik dönemine, ardından yakın bir zamanda da özgürlük dönemine geçti. 60’lı yıllarda ise özgürlük konusunda aşırıya giden akımlar ortaya çıkmaya başladı.: evlilik karşıtı akımlar, din karşıtı akımlar, cinsel özgürlüğü savunan akımlar gibi. Aradan geçen zaman bu tür akımların ne kadar olumsuz sonuçlar doğurduğunu açıkça ortaya koydu. Ancak özgürlüğün ne olduğu konusundaki tartışmalar hala devam edip gitmektedir.

 

Bu farklı görüşlerden örneğin: kapitalist teorisyenlere göre, bireylerin başkasına zarar vermedikleri takdirde diledikleri gibi, sınırlar olmadan düşünebileceklerini savunurlar. Eylemler söz konusu olduğunda da sosyal hayat için bazı genel kuralların konulmasının ardından bireylerin bu çerçevede başkasını engellemedikleri, başkasına zarar vermedikleri sürece özgür olmaları gerektiği görüşündedirler. Ancak bu tür bir görüş pek çok soruyu da beraberinde getirir. Mesela açlık grevindeki bir insan kendi isteğiyle böyle bir eyleme giriştiği için ölmeye terk edilmeli mi? Tehlikeli bir şekilde araç kullanımına izin verilmeli mi? Ebeveynler istedikleri takdirde çocuklarını aç bırakabilme özgürlüğüne sahip olmalı mı?

 

Sosyalist düşüncenin de kendine göre bir özgürlük tanımı vardır. Bu tanıma göre insanın gereğince hareket edebilmesi ve bilgiye dayanarak karar verebilmesi özgürlüktür. Ama gereği ancak komünist parti belirleyebilir. En büyük özgürlük partinin koyduğu fikirleri, gerekleri kusursuz şekilde uygulamaktır. Bu gereklere uymayanlar ise akıl hastasıdır.

 

Dinler ise özgürlüğü insanın kul olduğunu unutmamak kaydıyla dilediği gibi hareket edebilmesi olarak tanımlarlar. Tevhit inancının olduğu Kur’an-ı Kerim’in öğretisinde insana özgür irade verildiği vurgulanır. Ancak hayatı bir sınav olarak gören diyalektik içinde bu karşı gelişin sonuçlarına katlanmak ve bedelini ödemek göze alınmalıdır.

Görüldüğü gibi özgürlük konusu ile ilgili her yaklaşımda bazı sınırlar söz konusudur.
 

Peki, ama özgürleşmenin sınırları olmalımıdır? Cevabımız evet ise bu nereye kadar olmalıdır? Çok uç bir düşünce gibi gözükebilir ancak şöyle soracak olursak: Bir başkasının kötülük yapma özgürlüğü olmalımıdır? Kırmızı ışıkta geçmek bir özgürlük müdür? Bu ve benzeri soru ve sorunlar… Bunlara karşı hem devletler, hem toplumlar, hem de dinler çeşitli kurallar koymuşlardır. Örneğin yasası olmayan bir toplum kuralına göre pijamayla sokak ortasında dolaşılmaz, dolaşıldığı takdirde kişi komik duruma düşer. Gelenekten gelen bu tür kurallara veya toplum düzenini sağlamak amacıyla konulmuş kanunlara uymamak özgürlük olarak algılanmamalıdır. Özgürlük, bu temel kuralların dışında kural koymaya çalışan kişilere “Ben böyle düşünmüyorum.” Diyebilmektir.

 

Baskı göreceli bir kavramdır. Bireyin içinde baskıcı faaliyetlerde bulunma arzusu varsa, özgürlük adına bu arzularının esiri olmalı mıdır? Psikolojideki yeni yaklaşım kişinin arzularından da özgür olmasıdır. Buna göre şayet arzuların seni yanlışa yöneltiyorsa bu arzularından özgür olmalı, kurtulmalısın. Beyninin bir tarafında mantık ve kurallar, diğer tarafında istek ve arzular yer alır. Mantık ve kurallar seni bir tarafa çekerken, arzu ve istekler de başka tarafa çeker-tıpkı arabanın direksiyonu gibi… Bu ikisi arasında denge kurmaya çalışmalısın. Yoksa arzular, dürtüler hedeflerine ulaşma yolunda engel olarak karşına çıkacaktır. Kısa süreli mutluluklar vaat eden arzu ve isteklerin dayatmasına karşı durabilir, bunlardan özgür olabilirsen uzun vadeli mutluluğu seçmiş olursun. İşte bunu yapabilme de zaten özgürlüğün ta kendisidir.  

 

Yapılan araştırmalar 0-6 yaş arasında öğrenilen bilgilerin, 6 yaşından sonra öğrenilen bilgilerden daha çok olduğunu göstermiştir. Oturma, kalkma, gülme, konuşma, renkler, sayılar, insan ilişkileri, değerler, kavramlar ve daha birçok şey hayatın ilk 6 yılında öğrenilir. Beyin temelli eğitimde, bu yıllarda çocuğa nasıl davranıldığı, kendisine ne tür fırsatlar sunulduğunun yanı sıra, çocuğun kendisini ne kadar özgür hissettiği konusu üzerinde de titizlikle durulur.

Bireysel olarak hepimizde baskıcı karakter olabilir; her şey bizim şartlarımıza uygun olsun ve her şeyi yönetelim isteyebiliriz. Ancak bu durumda farkında olmadan sevdiklerimize acı da çektirebiliriz. Ergenlik kendi kimliğini bulma, kafa tutma, otoriteye başkaldırma ve direnme dönemidir. “Kendisi” olabilmesi için bu özellik her insana genetik olarak kodlanmıştır. Dolayısıyla ortada “kuzu gibi” tabir edilen şekilde bir ergen varsa bir problem de var demektir; çocuk ya baskı altındadır, ya da sosyal fobisi vardır.

 

Özellikle evde bir ergenin olduğu dönemde aile içinde baskıcı davranışlar artabilir; ancak bu durum çoğu zaman sevgi fazlalığından kaynaklanır. Örnek olarak her şeyi kontrol eden anne tipini ele alalım. Annen bu yaşa gelmene rağmen halen ekmeğinin üstüne ne süreceğini dahi kontrol etmek isteyebilir; hem ısrarcı, hem de takipçi bir tutum sergileyebilir. Gerçekten annen bunları iyi niyetle hareket ederek yapar, ama zamanla bu tür davranışları sende olumsuz duyguların doğmasına sebep olur; kendini yetersiz hissetmeye, özgüvenini yitirmeye başlarsın.

 

Ergenlik kişilik sınırlarının çizildiği dönemdir. Bu dönemde annenin, babanın ve senin sınırlarınız doğru şekilde çizilirse hepiniz mutlu olursunuz. Eve biraz geç kaldığında karşında sana olan sevgisinden dolayı bu duruma hüngür hüngür ağlayan bir anne gördüğün zaman bu “duygusal baskıcı tutum” karşısında bir şey diyemeyecek hale gelebilirsin. Bu tutum bir aşamadan sonra seni mutsuz da yapar. Burada anne-babanın yapması gereken şey baskıcı tutum yerine tatlı bir otorite kurmak, makul nedenleri olan kurallar koymaktır. Elbette anne-baban seni başıboş bırakmamalıdır.; ama gereksiz, mantığa aykırı kurallar koyarak baskı altına da almamalıdır. Sabunu fazla sıktığında da, gevşek bıraktığında da elinden nasıl kayıp giderse, aile içi disiplinde de durum böyledir. Eve dönüş saatin belirlenirken sana makul nedenler göstermelidirler. Hatta bu konuda hep birlikte karar almalısınız. Ayrıca anne-baban doğru ile yanlışın ne olduğunu sana göstermeli, seni ilgilendiren önemli kararları kendi kendine almana da özen göstermelidirler. Onların sergiledikleri bu tutumlar senin iç disiplin kurmanı ve kendini daha özgür hissetmeni sağlayacaktır.

 

Şu da bir gerçek ki; insanlar doğal haline bırakıldıklarında hep istediklerini yapmaya eğilimlidirler. Eline geçen yüklü bir parayı bir günde istediğin gibi alışveriş yaparak harcayabilirsin. Ancak canının istediğini yapabilmenin, riski de beraberinde getireceğini unutmamalısın. İsteklerine yenilmemek için belli bir iç disipline, özdenetime sahip olmalı; ihtiyaçların ile isteklerin arasında bir denge kurmalısın.

Özgürlük ile ilgili felsefe ve değerler geleceğin yapılandırılmasında çok önemli rol oynar. Eğer kendini doğru yönetme becerisini kazanırsan daha az hata yapar, zamanını boşa harcamazsın. Gelecek yıllarını bugün yaptığın hataları düzeltmek için geçirmezsin. Bu yüzden özgürlüğü iyi anlamalı, doğru şekilde yorumlamalısın

NEVZAT TARHAN

Bu haberi : 5202 kişi okudu.
Arkadaşına Gönder  Yazdır
İsminiz *
Başlık *
Yorumunuz *

 


harf daha yazabilirsiniz.
Onay Kodu:
Onay Kodu Doğrulama *
  

Ana Sayfa   |  Dua   |  Medya Köşesi   |  Videolar   |  Firmalar   |  Ziyaretçi Defteri
Herrenk.com:Pratik Bilgi, Sağlık, Yemek Tarifleri, Elişleri, El örgüsü, Eğitim, Ev yapımı ürünler, Çay Saati
© 2010 - www.herrenk.com Tüm Hakları Saklıdır. Sitenizde bağlantı linkleri verilip ve kaynak gösterilerek sitemizden alıntı yapılabilir.
WEB YAZILIM:TEKNODEVA Ankara Web Tasarım, Web Yazılım, web tasarım
Firmalar