Ana Sayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Mail 

     
   
   
YEMEKLER
Üye Girişi
En Çok Gezilenler
Kırmızı Mercimek Ezmesi Salatası
Bu leziz salatayı özel arkadaş menüsü için hazırlamıştım. Mercimek köftesine benzeyen bu salatayı denediğinizde vazgeçemeyeceğinizi düşünüyorum. Özellikle yoğurtlu sosu ile yaz..
Nişastalı Börek
Bu böreği bayram sabahı kahvaltı için misafirlerime yapmıştım. Sıcacık ikram edebilmek için sabah erkenden kalkıp yapmıştım. İkinci kez yapışımda yine misafirlerime, ama bu sefer...
Kağıt Kebabı
Bir yemek kağıda sarılıp, fırına girince bu kadar mı güzel olur? Bu kadar mı enfes kokar diyorum ve başka..
Bize Ulaşın
Gençlik Hikayeleri
Gençlerle İletişimde Temel İlkeler
29.6.2010 - 22:08

"Eğer onun büyümesini durduracak bir düğme olsaydı kullanmak için tereddüt etmezdim"diyordu anne:

"Kızımdaki değişmeler konusunda o kadar bilgisiz ve hazırlıksızdım ki ne yapacağımı şaşırmıştım. Bir odaya kapanıp arkadaşlarıyla saatlerce fiskos yapıyor, uzun uzun birşeylerle meşgul oluyor ve öfkesiyle evi çınlatıyordu. Derken süslenip püslenmeye başladı. Nasıl korktum!’ buna nefes aldırmamam lazım’ diye düşündüm. Onu sersemletmek istiyordum. Herşeyine karışır, saatlerce azarlar, tepesinden inmezsem siner, bir köşeye çekilir, zararlı şeylerle uğraşmaz zannediyordum. İlişkimiz savaşa dönüştü. Hergün ya ben ağlıyordum, ya o...

Onunla konuşmak, aklımdan geçenleri, korkularımı anlatmak istiyordum ama nasıl? Doğru olan birşey var; ben onu hissediyorum ama yapamıyorum... Hissettiğim gibi davranamıyorum...

Allah’a şükürler olsun, kızım benden daha bilgili çıktı. Lisedeydi, yine bir gün kavga ederken ağlayarak boynuma sarıldı. ’Anne ne olur korkma, kendini de bu kadar üzme, kötü bir şey olmayacak’ dedi. Ana kız epey ağlaştık".

"Hayır"larımızın etkinliği, "evet"lerimizin varlığına ve kalitesine bağlıdır. Sadece kırmızı lambası yanan bir trafik ışığında ne kadar beklenebilir? Hiç yanmadığını gördüğünüzde kırmızı da beklemezsiniz.

Eğer çocuklarımıza kendi seçimlerini yapabilme gücü kazandırmazsak,yanlış olan şeyler için parmak kaldırıp duracaklardır.

Birçok anne ve baba,belki de çocuklarını zararlı olan şeylerden korumak için şuursuz baskı uygular, böylece onları koruduklarını düşünür. Oysa hiç bir zaman kendi kararlarını alamamış olan gençler, çevrenin olumsuz etkilerine daha açık olacaklardır. Rousseau,"Çocuklarınızın ne düşünmesini istiyorsunuz?" der. "Siz zaten onların yerine herşeyi düşüyorsunuz"

Aşırı baskı altında büyüyen çocuklar, ergenlik dönemini bir kurtuluş olarak görüp aile bağlarını daha çok zorlamaktadırlar. Dışarıda kendi seçimlerini yapamayacak olan bu çocukları türlü tehlikeler bekler. Baskının sürdürülmesi halinde, genç kendisini yalnızca ailesinden uzaktayken özgür hisseder. Bu gençler, kendilerini ailelerinin yanında da özgür hisseden gençlerden daha çok hata yapmaktadırlar.

Aşırı baskı ve şiddet gencin kendine güvenini, kendi değerlerine olan inancını sarsar. Kendine ve değerlerine güveni olmayan gencin, başkalrının oylarına daha çok değer vereceği açıktır. "Nasıl isterseniz öyle olsun".

Gençlerin bazı talepleri karşısında olağanüstü ilgili ve cesur davranabilmek; onların ihtiyaç duydukları seçim yapma, karar verme yetisini kazandırabilir.

Sağlıklı iletişimin ailede uzun bir geçmişi varsa ergenlik döneminde ilişkilerde bir kolaylık olacağı ortadadır. Şimdi konuşmak gerekiyorsa bu yapılmalıdır. Anne ya da baba sınırların kendileri için ne anlama geldiğini, bu sınırların kendi güvenliği için olduğunu gence anlatmalıdır. Sonra ki safha, gence güvenmektir. Kendisine güvenilen gençler daha az hata yaparlar. Gençlere duyduğumuz güvensizlikte çevrenin gittikçe daha da tehlikeli bir hale gelmesi kadar bizim ona verdiğimiz eğitimden duyduğumuz şüphenin de rolü vardır. Acaba değerlerimizi ona tam ve doğru olarak aktarabildik mi?Sınırlarımıza inanıyor mu yoksa inanmış gibi mi gözüktü? Sınırlarımıza ters ve tahrikler karşısında dimdik ayakta durabilir mi?

Bu sorulara olumlu cevaplar verebilmesi o ana kadar sürdürülen değerler iletişiminin ne kadar başarılı olduğuna bağlıdır. İletişimde bütün düzenlemeler gencin, yalnız kaldığında da doğru davranabilmesi sonucunu amaçlamalıdır.

Bir insanın gerçek değerleri yalnız kaldığında da uyguladığı değerlerdir. Başkalrının yanında savunduğu değerler değildir. Kafasında iyi-kötü,doğru-yanlış kavramları karışmış bir çocuk ani çevre etkileri karşısında ne yapacağını şaşırır.

Aile içinde anne babanın anlaşılır ve tutarlı tepkilerinin sonucunda çocuk hangi davranışının, hangi sonuçlara yol açacağını bilir. Böylece davranış seçiminde kendini özgür hisseder. Kendilerine böyle davranılan çocuklar rahat olurlar, korkmazlar, kendilerini güvende hissederler ve kendilerini engellemezler. Onların bu tutumu aile dışındaki hayatlarına da yansıyacaktır. Orada da seçimlerini rahat ve doğru yapabileceklerdir.

Gence "pahalı oyuncaklar" alarak onunla ilgilenmiş olmayız. Önemli olan oyuncaklar ucuzda olsa onunla birlikte oynamaktır. İlgi, boş zamanımızdan değil bize gerekli olan zamandan verdiğimizde bir anlam kazanır. Gençle ilgilenmek için belki hiç gelmeyecek bir zamanı beklemek ne kadar yanlıştır. O, sıradan beraberliklerden, günlük alışılmış işleri paylaşmaktan zevk alır.

"Bugünkü maçta iyi oynadım mı?" diye sorduğumuzda onunla ilgilendiğimizi düşünürüz. Oysa onun ihtiyacı, maçta beraber olmaktır. Arada bir "Ne var ne yok?" diye sormak açıkça, "Başının çaresine bak. Benden hayır yok" anlamını taşır.

Gençle ilgilenmeden neler olup bittiğini anlayamayız, onun da olup bitenleri doğru yorumlamasını sağlayamayız.Gencin olayların özünü,gizli anlamlarını anlayabilmesi kendi yaşantıları kadar bizim ilgimize de bağlıdır.

İlgili anne baba, gence yaşadığı sıkıntıların geçici olduğunu, sorunların çözülebileceğini, gerekli olan gücün kendi içinde bulunduğunu hissettirir.Kendiler,iyle ilgilenilmeyen,yaşadıkları psikolojik karmaşa ve genel gençlik sorunları karşısında yalnız bırakılan gençler,sorunlarına olduğundan daha büyük anlamlar verir, bu sorunların kendilerini mahvedeceği duygusuna kapılırlar.

Kimlik bunalımında kendilerine uzanan her el onlar için önemlidir.Kendisiyle ilgilenilmeyen genç, yalnızlık ve terkedilmişlik duygularıyla kendisine uzanan ele yapışır.

Genç kendisi hakkında ne düşünüyor? Kendisini nasıl hissediyor? Nelere sevgisi var? Nelerden korkuyor, çekiniyor? Ve bunların gerçekten bir değeri var mı? Onunla ilgili değilsek bunları bilemeyiz.

Anne baba gencin sosyal çevresiyle de ilgili olmalıdır. Mesela arkadaşlarıyla tanışmanız, onları da içine alacak faaliyetler düzenlemeniz çok hoşlarına gider. Ailenin, genci belirli bir sosyal grubun üyesi olarak kabul etmesi anlamını taşıyan bu davranışlar, gencin ilşkilerinin denetlenebilmesi fırsatını da verir. Desteklemekten ne kadar kaçınırsak, denetlemekten o kadar uzaklaşırız.

Sevgiyi, anlayışı, ilgiyi değerli ve etkin kılacak olan anne baba otoritesidir. İlgi, otoritenin iptal edilmesi değil, yeniden düzenlenmesidir. Sorun bir otoritenin varlığından doğmaz, işleme tarzından doğar.

Çiçek te olsa, çocuk da olsa büyüyen herşeyin bir otoriteye ihiyacı vardır. Anne baba olma otoritesini kaybetmiş "arkadaşlığın" genç için bir değeri yoktur. Gençler otoriteyi eleştirdikleri kadar ona ihtiyaç da duyarlar. Otoritenin ortadan kalkması en az otoritenin baskısı kadar rahatsız edicidir.

 HerRenk.com

Bu haberi : 3707 kişi okudu.
Arkadaşına Gönder  Yazdır
İsminiz *
Başlık *
Yorumunuz *

 


harf daha yazabilirsiniz.
Onay Kodu:
Onay Kodu Doğrulama *
  

Ana Sayfa   |  Dua   |  Medya Köşesi   |  Videolar   |  Firmalar   |  Ziyaretçi Defteri
Herrenk.com:Pratik Bilgi, Sağlık, Yemek Tarifleri, Elişleri, El örgüsü, Eğitim, Ev yapımı ürünler, Çay Saati
© 2010 - www.herrenk.com Tüm Hakları Saklıdır. Sitenizde bağlantı linkleri verilip ve kaynak gösterilerek sitemizden alıntı yapılabilir.
WEB YAZILIM:TEKNODEVA Ankara Web Tasarım, Web Yazılım, web tasarım
Firmalar