MELİSA SINAV VE OKUMAK

Şu sıralar büyük kızım okulunda, sınıf arkadaşlarıyla edebiyat öğretmeni önderliğinde okul gazetesi hazırlama telaşı içerisinde. Çıkardıklarında inşallah en kısa zamanda sizlerle paylaşırım. Yoğun sınav maratonunu geride bıraktığımız bir hafta sonrasında gazetedir, dergidir bizim evde genç ve küçük yayıncıların yoğun olarak gündeminde yerini alan meseleler. Büyük kızımın gazetesi derken küçük kızımda kitap okumak mı yoksa gezerek bilgi edinmek mi üzerine yaptıkları grup çalışması için ablasından esinlenerek dergi çıkarmaya karar vermiş (bana göre). Ödev sonrasında odaya kapanıp, hummalı bir şekilde yazılar yazıyor. Hazırladığı bu konuyu karşı gruptaki gezerek bilgi edinmeyi savunan erkek arkadaşlarıyla tartışacaklarmış. Savunduğu bu fikrin, yazılarını sizlerle güzel bulduğum için paylaşıyorum.
Kitaplar ve Biz

Kitaplar hayatımızda birçok yer kaplar. Kitapsız hayat susuz toprağa benzer. Nasıl su olmadan toprak kuruyup çatlıyorsa, kitap okumayan insan da bilgisiz kalır.
Peki, eğer derseniz ki “aman okumuyorum geziyorum görüyorum yine de bilgiliyim” yanılıyorsunuz. Çünkü öğretmenler bile bu seviyeye gezerek görerek değil okuyarak varmışlardır. Eğer her yeri okumak bilgilenmek yerine gezseydiniz ohooo…
Bu arada siz lise ve üniversiteyi kitap okumadan da geçemezsiniz! Bu yüzden de kitap okumak şarttır!
Sınav ve Okumak

O gün sınavı vardı Ceren’in pek de fazla heyecanlanmıyordu. Ne de olsa bildiği konulardı, ama neticede zordu.
Eve geldi annesine “ anne sınavım var”
-Hangi dersten?
-Sosyal Bilgilerden.
-Peki çalışırsın
Odasına geçti derslerini yaptı. Kitabına baktı içinden “ ah şu sıkıcı dersler” dedi ve bir anda çalışmaktan yani konuları okuyup tekrar etmekten vazgeçti. Salona geçti ve televizyon seyretti.
Ertesi gün ise yazılıyı hemen ilk ders oldular. Bir soruda yani iki yani üç her neyse. Bir sorusunu size söyleyeyim ”Atatürk kaç yılında kurmay yüzbaşı oldu?” gerçekten çok kolaydı ama o bilemiyordu. Şıklardan rastgele birisini işaretledi diğer bilmediği sorulara da böyle.
Eve geldi annesi “sınavın nasıldı” Diye sorunca güzel demek zorunda kaldı.
Soruların yanlış çıkmasından korkuyordu. Aslında evet gerçekten de bildiği konulardı ancak okumayınca böyle oluyordu.
Yarın gelmişti. Ceren’ in sınav sonucu ah bunu öğrenmese olmaz mıydı? Öğretmen Ceren’in sınav sonucunu duyunca büyük bir hayal kırıklığına uğradı notu o kadar düşüktü ki! Niye inat edip de çalışmamıştı. O kitapları okusaydı şimdiye de böyle 60 almazdı yani üç. Hayatında ilk defa üç almıştı.
Aslında bu bir açıdan iyi olmuştu. Okumanın ve kitapların değerini anlamıştı. Bir daha üç alamazdı. Öğretmen kâğıdın üzerine bir de “senden bunu asla beklemezdim” yazmıştı.
Her neyse bir daha hep okuyacak ve çalışacaktı!
|