AYRANLI PANCAR AŞI/HEDİK AŞI
Çorba ve çorbalar. Değişik tatta, ortak malzemelerle yapılan çeşit çeşit çorbalar. Mutfağımızda birçoğumuzun vazgeçemediği bir gıda. Kimi zaman ilaç niyetine içtiğimiz çorba, soframızın baş tacı ve aynı zamanda da sofralarımızın kılavuzu. Mide salgılarını harekete geçirmesi ve iştah açma özellikleri dolayısıyla da sofrada ilk sırayı alması uzmanlarca da dillendirilen bir gıda. Soğuk kış günlerinden tutun da sıcak yaz günlerine kadar sofraların tek makbul gören yemeği.
Eskiden sabahları kahvaltı yerine çorba içildiğini anlatır durur büyüklerimiz. Geleneksel mutfak kültürümüzde çorba üç öğünde de yer alabilen bir yemek. Diğer yemeklere nazaran daha ekonomik olması, kolay hazırlanması ve doyurucu özelliği ile çorba Türk sofrasının en önemli ve en besleyici unsurlarından.
Anadolu’da genellikle hububata dayanan çok değişik çorbalar yapılıyor. Ortak malzemelerle yapılan çorbalar bazen yöreden yöreye değişik isimler alabiliyor. Örneğin Sivas’ta çorbaya “aş” kelimesinin kullanıldığını görüyorum. Aş yemek anlamına gelse de belki de bugün hala birçok evde geçmişte olduğu gibi öğünün tek ve doyurucu yemeği olmasından bu isimle anılmıştır. Kim bilir. Ayrıca bunun yanında Sivas’ta çorba çeşidinin bir hayli fazla olduğuna da şahit oluyorum.
İşte yazın son günlerinde büyük halamızın sayesinde öğrendiğim çorba çeşitlerinden biri ayranlı pancar aşı. Diğer adıyla pancar herlesi veya hedik aşı. Nasıl? İsimler tanışık olmayanlar için ilginç değil mi? Mutfağımızı zengin yapan öğelerden biri de bu isim zenginliği sanırım. Ne dersiniz?
Malzemeler:
2 su bardağı buğday
İçine; bir tutam maydanoz, 3-4 adet yeşil soğanın yeşil kısımları (körmen denilen ot olmadığı zaman onun yerine kullanılır), pazı pancarı ya da ıspanak (çok az miktarda ve çok ince bir şekilde doğranıp koyulur.)
Meyanesi için:
3 yemek kaşığı yoğurt
3 yemek kaşığı un
1 adet yumurta
1 çay bardağı su
Sokoreç için: 2 yemek kaşığı tereyağı+2 yemek kaşığı sıvıyağ, 3-4 adet yeşil soğanın yeşil kısımları
Yapılışı:
Buğdayı iyice yıkayalım. Ta ki kepeği kalmayıp suyu tertemiz oluncaya kadar. Tekrar üzerine su ilave edilip haşlayalım.
İyice yumuşayıp, haşlanan buğdaya (hedik) meyanesini ilave edelim. Bunun için yoğurt, un, yumurta ve suyu bir kap içerisinde güzelce çırparak karıştıralım. Çorbanın suyundan bir kepçe alarak azar azar meyaneye ilave edelim. Tekrar çırpalım. Daha sonra haşlanmış olan buğdaya yavaş yavaş ekleyeyim. Kaynayana kadar karıştıralım. Bu işlemi kesilmemesi için yapmamız gerekiyor. Kaynadıktan sonra iyice helmelenmesi için kısık ateşte bir süre kaynamaya bırakalım. Yaklaşık 10-15 dakika kadar.
Çorbamız kaynamaya başlayınca bu arada ince bir şekilde kıydığımız maydanozları ilave edelim. Yeterince tuz ilavesinde bulunalım.
Son olarak sokoreçini eklemek için; yeşil soğanın yeşil kısımlarını ince bir şekilde kıyalım. Bunu yağda bir miktar kavuralım. Normalde Sivas yöresinde yetişen ve kullanılan körmen denilen kurutulmuş otla bu işlem yapılır. Ancak bu olmadığı zaman yeşil soğanın yeşil kısımlarını da kullanabiliriz.
En son çorbanın altını kapatmadan önce sokoreçini ilave edelim. Karıştırıp altını kapatalım.
AFİYET OLSUN... |